Koronavirüs (Covid 19) ve Kanser İlişkisinde Güncel Gelişmeler

20 Ocak 2025

1-Kanser Hastaları COVİD-19’dan daha mı fazla etkilenir?

 

Neden daha fazla risk var;

 

  • Lösemi, lenfoma, myelom gibi bazı kanser türlerinde bağışıklık sistemi hücreleri hastalıktan olumsuz etkilendiği için, bu hastalığı olan kişiler mikroba karşı korumasız hale gelebilmektedirler.

  • Kanser hastalarında kanser kitlelerinin organlar üzerine olan olumsuz etkisi, hastalığa karşı vücudun mücadele etmesini zorlaştırmaktadır. Örneğin; karaciğerdeki kitlelerin baskısıyla karaciğer fonksiyonlarında bozulma olması, böbrekte tümör nedeniyle fonksiyon bozulmasının olması, akciğerde kanser kitlesine bağlı broşlarda baskılanma olması veya akciğerde sıvı birikmesi akciğer fonksiyonlarını bozar. Bu durumdaki hastalar mikrop ile ölüm-kalım mücadelesine başlamış iken bu problemeler nedeniyle daha güçsüz hale gelmiş olurlar.

  • Ameliyat, ışın ve kemoterapi gibi bağışıklık sistemi üzerine bazen olumsuz etkli yapan tedaviler nedeniyle, mikrop ile yapılan mücadelede vücut daha güçsüz hale gelmiş olabilir.

  • Kanserin kendisi ve tedavisine bağlı gelişebilen beslenme bozuklukları nedeniyle vücut bağışıklık sisteminin baskılanma ve mikroba karşı verilen savaşta daha güçsüz olmamıza neden olacaktır.

  • Bazı hastalarda tedavilerinin oluşturduğu moral bozukluğu ve endişe nedeniyle bağışıklık sisteminde baskılanma olabilmekte ve bu da mikrop ile mücadeleyi zorlaştırmaktadır

 

Kanser hastalarında covid19 bulguları.

 

2-Kanser hastalarında COVİD-19 bulguları, kanser olmayan kişilerden farklı mıdır?

 

COVİD-19 enfeksiyonunda sık görülen bazı bulgular kanser hastalarında görülmez iken, bazen COVİD-19 enfeksiyonu olmamasına rağmen kanser hastalarının bazı bulguları enfeksiyon ile karışabilmektedir. Örneğin, bazı hastalarda ateş gibi enfeksiyon bulguları bağışıklık sisteminin baskılanmasına bağlı görülmeyebilmektedir. Yine, akciğerde kanser hastalığı olan kanser hastalarında sık görülen öksürük ve nefes darlığı yakınması koronavirüs enfeksiyonu ile karıştırılabilmektedir. Yine COVİD-19 enfeksiyonunda görülen bir bulgu olan tat ve koku değişiklikleri kanser hastalarında kanser ilaçlarına bağlı da oluşabilmektedir.

 Kanser hastalarının normal insandan daha fazla korunmaya ihtiyacı var.

 

 

3-KANSER HASTALARI NORMAL İNSANLARDAN DAHA FAZLA KORUNMAYA İHTİYACI VAR. KORUNMADA NELERE DİKKAT ETMELİ?

2 konuya dikkat etmeleri gerekmektedir;

  1. Hastalığın bulaşmasının önlenmesi:

Hastalığın bulaşma yolları, havadan veya hastalık bulaşmış yer ve kişilere temas ile olduğundan;

*          Kalabalık yerlerde hasta insanların bulunabileceği düşünülerek mümkün olduğunca buralardan uzak durmak.

*          İzole ev ortamından çıkmak zorunda kalınır ise maske (FFP3 veya N95 türü-Bu maskeleri temin etmek için en yakınınızdaki hekime başvurup reçete yazdırabilirsiniz) ve eldiven takmalıdır.

*          Hastalık bulaşma riski olan herhangi bir şeye (Kapı kolu, para ve benzeri) her temastan sonra elleri bol su ve sabun ile 30 saniye yıkamak veya yıkama şansı yok ise yıkanıncaya geçen  sürede %70’den fazla alkollü kolonya ile ya da tıbbi dezenfeksiyon solüsyonları ile elleri dezenfekte etmelidir.

*          Ağız, yüz, burun ve göze elleri yıkamadan dokunmamak

 

  1. Hastalığa karşı vücut direncinin artırılması:

 

  • Beslenme:

 

Antioksidan özelliği olan besinlerin fazla tüketilmesi bu dönemde önemlidir. Bunlar arasında; yaban mersini, nar (bazı kanser hastalarında kullanımı uygun değildir, onkoloğunuza danışınız), kurt üzümü (goji berry), elma, narenciye meyveler (portakal, mandalina, ilaç kullanmayan kanser hastalarında greyfurt), limon, avokado, papaya, kivi gibi tropikal meyveler, zerdeçal (Bazı kanser hastalarında zerdeçal kullanımı uygun değildir, onkoloğunuza danışınız), zencefil, propolis (Bazı onkoloji hastalarına uygun değildir, onkoloğunuza danışınız), Bazı sebzeler de farklı mekanizmalar ile bağışıklık sistemini uyarmaktadır. Bunlar arasında; brokoli karnabahar, brüksel lahanası, pırasa, maydanoz (bazı onkoloji hastalarında fazla tüketilmesi sorun olabilir, onkoloğunuza danışınız), soğan, sarımsak, havuç (akciğer kanseri hastalarının fazla miktarda havuç suyu tüketmeleri uygun değildir), ıspanak sayılabilir. Günlük en az 2 bardak yoğurt tüketilmelidir. Haftada 2  gün balık muhakkak yenilmelidir. Kuruyemişlerden ceviz ve badem tüketilmelidir. Günde 2 litre su içmek çok önemlidir, ihmal edilmemelidir.

 

  •  Bitkisel takviyeler:

 

Ekinezyanın 15 gün süreyle çay olarak tüketilmesi bağışıklık sistemini uyaracaktır (Bazı kanser hastalarının kullanması uygun değildir, onkoloğunuza danışınız. Ayrıca aktif enfeksiyon şüphesi olan hastalarda ekinezyanın semptomları arttırabileceği yönünde bazı şüpheler olduğundan enfeksiyon şüphesi olunan durumlarda kullanılmaması önerilir). Ada çayı (Sara nöbeti geçirenlerin ve bazı kanser hastalarının kullanması uygun değildir, onkoloğunuza danışınız), papatya ve melissa çayı (2 barak suya 1 kaşık papatya, 1 kaşık melissa konup 10 dakika demleyip içiniz, melissa bazı kanser hastalarında dikkatli kullanılmalı) meyan kökü (Günde 1 bardak içilmeli, kemoterapi alan hastalarda ve kalp yetmezliği ve hipertansiyonu olup ilaç kullanan hastalarda kullanılması sakıncalıdır, onkoloğunuza danışınız). Reishi mantarı kapsülü (Bazı kanser hastalarında ve kemoterapi alan hastalarda kullanılması sakıncalıdır, onkoloğunuza danışınız. Ayrıca aktif enfeksiyon şüphesi olan hastalarda reishinin semptomları arttırabileceği yönünde bazı şüpheler olduğundan enfeksiyon şüphesi olunan durumlarda kullanılmaması önerilir). Kore ginsengi kapsülü günde bir tane (Kan sulandırıcı ilaç kullananlarda, tiroid bezi problemi olanlarda, beraberinde fazla çay veya kahve içiminde, bazı antidepresan ilaç kullananlarda, kemoterapi ile beraber kullanılması sakıncalıdır, onkoloğunuza danışınız).

  • Uyku düzeni:

Uyku bağışıklık sisteminin güçlenmesi için en önemli faktörlerden biridir. Özellikle en geç  saat 23.30’da yatılması önerilir.

  • Egzersiz:

Günlük en az 20 dakikalık hafif bir egzersiz veya yürüyüş muhakkak yapılmalıdır.

Kanser hastaları koronavirüs salgınında kemoterapi alması.

4- KANSER HASTALARI SALGININ BU DÖNEMİNDE KEMOTERAPİ ALABİLİR Mİ?

Bazı koşullara dikkat edilerek;

-COVİD 19 enfeksiyonu şüphesi olan hastaların (ateş yüksekliği, öksürük, solunum sıkıntısı ve benzeri) takibini yapan hekimi ile iletişime geçmesi gerekmektedir. Hekim, hastanın muayenesini ve test edilmesini gerektirecek bir durum olduğunu düşünür ise hastayı hastaneye çağırıp, gerekli testleri yaptırır.

-Yakınlarında COVİD 19 enfeksiyonu olanlarda veya örneğin enfeksiyon salgını olan bir   ülkeden gelmiş kişiler ile kontağın olması gibi şüpheli bulaşma durumu bulunan hastaların kemoterapi alıp alamayacığı yine onkoloji doktorunun gerekli muayene ve test işlemlerini tamamlamasından sonra onkoloji doktoru tarafından belirlenir.

-Yakınlarında ve kendisinde enfeksiyon bulguları olmayan, kan değerleri normal kanser hastalarında ise tedavi süreci eskiden olduğu gibi devam etmelidir.       

-Bazı kanser hastalarında ağızdan alınan ilaçlar (hap şeklinde kemoterapi ilaçları, yeni akıllı küçük moleküllü kanser hapları gibi) ile tedavi, ev ortamlarında devam etmektedir. Bu hastalarda da kemoterapi uygulamaları, hastanede damardan kemoterapi alan hastaların ki gibi yukarıda belirtildiği şekilde olacaktır.

 
 
İÇİNDEKİLER