Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

20 Ocak 2025

Skolyoz Nedir?

 

Skolyoz (Scoliosis), omurganın en sık görülen deformitesidir. Terim olarak Yunanca’dan köken alır ve “eğri, çarpık” anlamına gelmektedir.

 

Omurganın 10 dereceden fazla sağa veya sola eğriliğidir. 10 derecenin altındaki eğrilikler omurgada görünüş ve denge açısından gözle görülür bir değişim yaratmamakla birlikte omurganın asimetrisi olarak tanımlanmaktadır. Her ne kadar omurganın yana eğriliğine skolyoz denilse de skolyoz tek planda bir deformite olmayıp, her üç planı da ilgilendiren bir deformitedir. Yani yana eğilmenin yanında öne eğrilikte artma veya azalma ile birlikte omurların anormal dönüklüğü de eşlik eder.

 

Skolyoz bir teşhis değil bir semptomdur. Sebebi bilinen veya bilinmeyen bir nedenle oluşan omurga eğriliğidir. Buradan hareketle sebebi belli olan ve sebebi belli olmayan olmak üzere iki ana gruba ayırabiliriz:

 

●      Sebebi bilinen (sekonder) skolyoz (%15)- bağ doku, nörolojik ve iskelet sistemi hastalıklarına bağlı oluşan skolyozlar,

●      Sebebi bilinmeyen (idiopatik) skolyoz (%85) en sık görülen tipidir.

 

İdiyopatik skolyoz yapısal nedenli skolyozların yaklaşık %80’ini oluşturmakta olup deformitenin nedeni bilinmemektedir. İdiyopatik skolyozun tanısı, iyi bir fizik muayene ile nörolojik nedenler ve diğer belirtilerin (örneğin, nörofibromatoziste cilt lekeleri gibi) tespit edilmemesi, radyolojik muayene ile de doğumsal anomalilerin ekarte edilmesi ile konulabilir.

Skolyoz hangi yaşlarda görülür?

Skolyoz hangi yaşlarda nasıl görülür?

 

İdiopatik skolyoz büyüme çağında herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Başlangıç yaşına göre idiyopatik skolyoz çeşitleri:

 

●      İnfantil ilk 3 yaş,

●      Jüvenil 3 yaştan ergenliğe kadar (3-10 yaş),

●      Adolesan Ergenlik çağı ve sonrası (10-18 yaş) olmak üzere üçe ayrılır ki bunların arasından da en sık görüleni adolesan yani ergenlik döneminde başlayan skolyozdur.

 

10 ila 16 yaş arasındaki çocukların %2-4 ünde nedeni belli olan skolyoz görülür ki bu da bizim günlük pratiğimizde en sık gördüğümüz ve tedavi ettiğimiz skolyoz tipidir. Kız ve erkek oranı 30 dereceden az eğriliklerde eşit iken 30 derecenin üzerindeki eğriliklerde ise kızlarda 10 kat daha fazla görülmektedir. Bir başka deyişle ameliyatla tedavisi gereken skolyozların kızlarda görülme oranı erkeklere oranla 10 kat fazladır.

 

Skolyoz Neden Oluşur?

 

Adından da anlaşılacağı üzere henüz direk sorumlu neden saptanamamıştır. Fakat kesinleşmemiş olsa bile olası nedenler için geliştirilmiş sayısal bilimsel teoriler vardır.

 

Başlıcaları nörolojik fonksiyon bozuklukları teorileri, bağdoku anormallikleri teorileri, hormonal teoriler ve genetik faktörler olarak sıralanabilirler. En güncel teori skolyozun multigenetik dominant bir durum olduğudur. Genlerin dizilimlerinin hastalığın şiddeti ve seyrini belirlediğine inanılmaktadır. İkiz çalışmalarında tek yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerine göre skolyoz oluşumu ve eğriliğin ilerleyici olası bakımından daha fazla risk olduğu belirtilmiştir.

Skolyoz nasıl teşhis edilir, tedavi yöntemleri nelerdir?

Skolyoz Nasıl Teşhis Edilir?

 

Skolyozlu adölesanlar, genellikle sırtta eğrilik, yüksek omuz, kaburga kamburluğu, gövde asimetrisi, bir kalçanın yüksekte durması gibi deformiteye bağlı şikayetler nedeni ile hekime başvururlar. Bazen de tesadüfen çekilen akciğer grafileri veya intravenöz piyelografi sonrasında eğrilik tespit edilir. Bu şekilde hekime başvuran hastaların hikayesi detaylı bir şekilde sorgulanmalı, ayrıntılı muayene ve gerekli radyolojik incelemeler ile deformitenin nedeni ve uygulanacak tedavinin planı belirlenmelidir.

 

Adölesan idiyopatik skolyozlularda ağrı çok sık görülmez. Ancak çok ileri lomber idiopatik skolyozlu hastalarda kas güçsüzlüğü ve yorgunluğa bağlı ağrı gelişebilir. Ağrının ön planda olması durumunda spondilolizis, spondilolistezis, Scheurmann hastalığı, kemik veya omurilik tümörleri öncelikle akla gelmelidir.

 

Adolesan idiopatik skolyoz gelişmekte ve büyümekte olan bir omurgada görüldüğünden, hastanın büyüme potansiyeli ile skolyozun ilerlemesinin paralel olması beklenir. Kemik gelişim düzeyinin saptanabilmesi için ilk tarih önemlidir. Pubik ve aksiller kıllanma tarihleridir. Kızlarda pubik kıllanma ve meme gelişimi, hızlı büyümenin başlangıcından hemen önce görülür. Aksiler kıllanma her iki cinste de büyüme hızının azaldığını göstermektedir. Menarş da hızlı büyüme döneminin yavaşladığını göstermektedir.

Skolyoz nasıl muayene edilir?

Skolyoz Nasıl Muayene Edilir?

 

Adölesan idiyopatik skolyozlu hastanın muayenesi, hastanın bütün sırtı, omuzları ve her iki iliak kanatları görülecek şekilde, tercihen çıplak yapılmalıdır. Omuzların seviyesi, skapulalanın pozisyonu, baş boyun ve omuzların pelvise göre dengesi değerlendirilir. Omuzlara arkadan bakılarak akromioklaviküler eklemler arasındaki seviye farkı ölçülür. Eğriliğin konveks tarafında omuz daha yukarıdadır. Omurgada dengeyi değerlendirmek için kafatasının ortasından aşağı bir şakül sallandırılır. Bu şakül normalde her iki gluteanın ortasından gluteal yarıktan geçmelidir. 2 cm den fazla sağdan veya soldan geçmesi dengenin olmadığını gösterir.

 

Omurganın dönüklüğünün (rotasyon) derecesi ve eğriliğin yönünü değerlendiren en iyi test Adams öne eğilme testidir. Muayene eden hekim, hastanın arkasında durur ve hastanın dizleri bükülmemiş, ayakları birleşik, kollar aşağı doğru sarkıtılmış ve avuçlar karşılıklı olacak şekilde öne eğilmesini sağlar. Omurganın rotasyonu sırtta tek taraflı yüksekliğe neden olur. Sırt bölgesinde kaburgalardaki çıkıntı, bel bölgesinde ise bel boşluğunun bir tarafta dolu bir tarafta boş olması ile tanınır. Torakal bölgede kostal gibozite, lomber bölgede ise paraspinal dolgunluk olarak gözlenir. Bu rotasyonel asimetri skoliometre denilen cihazlarla da ölçülebilir.

Skolyoz tedavi yöntemleri nelerdir?

Skolyoz’un Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

 

İdiopatik skolyoz tanısı almış hastaların büyük kısmında tedavi ihtiyacı gerekmemektedir. Tedavi, skolyotik eğrilikleri ilerleme riski gösteren veya tanı konulduğu anda ciddi eğriliği olan hastalar için gerekmektedir. Tedavinin amacı,

●      deformitenin ilerlemesinin engellenmesi,

●      deformitenin düzeltilmesi,

●      elde edilen düzeltmenin korunmasıdır.

 

 

Tedavi seçiminde adölesanın büyüme potansiyeli, tespit edildiği zamandaki eğriliğin büyüklüğü, skolyozun lokalizasyonu ve paterni dikkate alınmalıdır. Karar verme aşamasında bireyin kozmetik görünümü ve tedavi üzerine etkili olabilecek sosyal faktörler de düşünülmelidir.

 

Skolyoz Ameliyatı Nedir?

 

Skolyoz tedavisinde cerrahinin temel amacı, güvenli bir şekilde deformiteyi düzeltmek ve eğriliğin ilerlemesini önleyebilmek için yeterli füzyonu sağlamaktır. Skolyoz ameliyatı sonucunda, hastanın başı, omuzları ve gövdesi pelvis üzerinde santralize olacak şekilde, dengeli bir omurga elde edilmelidir. İdeal olan bu esnada önemli miktarda eğriliğin düzeltilebilmesidir.

 

Cerrahi tedavi endikasyonuna karar verme konusunda, eğriliğin büyüklüğü, iskelet matüritesi, eğriliğin tipi, omurganın dengesi, sagittal plan ve kozmetik görünüş gibi pek çok etken belirleyicidir. Skolyotik eğriliğin büyüklüğü bu konuda primer faktördür. Tarihsel gelişim içerisinde birçok tedavi yöntemi geliştirilmiş olsa da günümüzde ileri omurga cerrahisi merkezlerinde uygulanan  tedavi yöntemi; her seviyeye uygulanan pedikül vidaları ve rodlarla eğriliğin düzeltilmesi ve kemik füzyonunun (kaynama) sağlanmasıdır.

Yeni nesil tedavi yöntemi “Füzyonsuz Skolyoz” nedir? İpli skolyoz tedavi yöntemi.

Yeni Nesil Tedavi Yöntemi ‘FÜZYONSUZ SKOLYOZ’

 

İpli skolyoz tedavisi (Füzyonsuz Skolyoz) için hastalarımızda dikkat ettiğimiz en önemli kural hastanın vücut yapısının bu işleme uygun olmasıdır. Bu nedenle her hastalıkta olduğu gibi erken teşhisin önemi büyüktür.

 

Hasta konforu odaklı kapalı (endoskopik) olarak gerçekleştirilen cerrahi işlemde, açılan küçük deliklerden girilerek omurlar kamera eşliğinde vidalanır. Bu vidalar üzerinden özel ipler gerdirilerek eğrilik düzeltilir. Bu yöntemle özellikle büyüme çağındaki çocukların omurgası vidalara bağlı ip sayesinde hareket kabiliyetini koruyarak gelişimine devam edebilir.

 

Skolyoz eğriliğinin ilerlemesine neden olan boy uzaması İpli Skolyoz yöntemi (Füzyonsuz Skolyoz) sayesinde tedavi edici hale gelmektedir. Büyüme ve gelişme sürerken gerçekleştirilen skolyoz ameliyatından hemen sonra eğrilik %60-70 oranında düzelir. İşlem sırasında vidalara bağlanan ipler ile omurga dış bükey tarafa gerdirilerek eğrilikte bir miktar düzelme sağlanır. Omurganın ip gerdirilen tarafında büyüme yavaşlarken diğer kısım istenen yönde büyümeye devam eder ve eğrilik kendiliğinden düzelir. Bu yöntemle hastalarımızda zaman içinde %100’e yakın düzelme görülebilmektedir.

Bebeklerde skolyoz ve tedavileri nelerdir?

Bebeklerde Skolyoz ve Tedavileri Nelerdir?

 

Doğuştan Skolyoz

Anne karnındaki çocuğun gelişimi sırasında ortaya çıkan omurga anomalilerine bağlı bir skolyoz türüdür. Konjenital skolyoz ilk yıllarda hızlı bir ilerleme gösterir. Bu sebeple erken dönemlerde ortaya çıkan konjenital skolyozun tedavi süreci küçük yaşlarda cerrahi müdahaleyi gerektirebilir.

 

Bunların dışında, nörofibromatozis, çeşitli romatizmal hastalıklar, osteogenezis imperfecta, marfan sendromu, Ehler Dsanlos gibi çeşitli bağ dokusu hastalıkları, omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, Morquio, Gaucher hastalığı gibi çeşitli metabolik hastalıklar ve bazı genetik sendromik hastalıklar skolyoza neden olabilir.

 

Normal bir omurga arkadan bakınca düz iken yandan bakınca kıvrımlıdır. Bu kıvrımlar sırt bölgesinde hafif bir kamburluk (kifoz) ve bel bölgesinde bir çukurluk (lordoz) şeklindedir. Konjenital vakalarda asimetrik büyüme yana doğru ise skolyoz, öne doğru ise artmış kifoz oluşur.

Doğuştan skolyoz ve tedavi seçenekleri nelerdir?

Doğuştan Skolyoz ve Tedavi Seçenekleri

 

A)     Kontrollü İzlem:

Belirli aralıklarla yapılan fizik muayeneler ve çekilen röntgenlerle yapılır ve eğrilikte artış olmadığı sürece özel bir tedavi verilmeden iskelet sistemi olgunluğa erişene kadar devam eder (cerrahi tedaviden sonra da yapılmalıdır).

 

B)     Cerrahi Tedavi:

 

1)     Kısıtlı Füzyon Operasyonları

Bazı durumlarda anormal omurun çıkartılması (hemivertebrektomi) ile eğrilik ortadan kaldırılabilir. Ameliyat sonrası 3 ila 6 ay arası gövde alçısı uygulanır.

2)     Büyüyen Çubuklar ile Eğrilik Kontrolü

Çok küçük çocuklarda eğrilik uygun ise füzyon yapmadan eğriliğin üst ve altına konan vidalarla birleştirilen çubuklar aracılığı ile düzeltme sağlanabilir. Daha sonra 6 ayda bir yapılan periyodik uzatmalarla eğriliğin kontrolü erişkin yaşa kadar sağlanmaya çalışılır ve erişkin yaşta füzyon işlemi uygulanır.

3)     Göğüs Kafesini Genişletme Operasyonu (VEPTR)

Bazı konjenital skolyozlu hastalara eşlik eden kaburga anormallikleri ve yetersiz göğüs gelişimi gözlenmektedir. Bu çocuklarda göğüs kafesine yerleştirilen çubuklarla hem göğüs kafesi anormalliği düzeltilebilir hem de füzyon yapmadan eğriliğin kontrolü sağlanabilir. Bu hastalarda da 6 ayda bir periyodik uzatmalar yapılması gerekebilir.

4)     Enstrümantasyon ve Füzyon, Osteotomiler

Tedavisi en güç olan konjenital skolyozlar ihmal edilmiş 70-80 derece üzerindeki eğriliklerdir. Bu eğriliklerde deforme omurganın çıkartılarak veya çıkartılmadan düzeltilmesi ve omurların titanyum çubuk ve vidalarla tespiti gerçekleştirilmektedir.

 

Küçük yaşta başlayan ve özellikle 10 yaş altında görülen skolyoz, büyük çocuk skolyozundan farklı özelliklere sahiptir. Küçük yaşta başlayan skolyoz genellikle ilerlemeye devam eder. Skolyozun ilerlemesini belirleyen en önemli faktör çocuğun fiziksel gelişim hızıdır.

Yetişkinlerde skolyoz, skolyoz tedavisi ve omurga eğriliği ameliyatı.

Yetişkinlerde Skolyoz ve Tedavileri Nelerdir?

 

Skolyoz yalnızca çocuklarda değil erişkinlerde de gözlenebilir. Bunların çoğu çocukluk çağında fark edilmemiş ve erişkin çağa taşınan skolyozlardır. 50’li yaşlardan sonra ise omurgadaki yıpranma nedeni ile skolyoz görülebilmektedir.

 

Çocukluk skolyozundan farklı olarak bu hastalarda en sık yakınma ağrılarıdır. Ağrı genellikle ağrı kesici ve fizik tedavi yöntemleri ile tedavi edilir. İskelet büyümesi durduğu için korseleme nadiren uygulanır. Bu tedavilere dirençli olgularda cerrahi tedavi gerekebilir.

 

Skolyoz Ameliyat Sonrası, İyileşme Süreci Ne Kadar Sürer?

 

Skolyoz ameliyatından sonra hasta, iyileştirme ve rehabilite süreci için 1 hafta ila 10 gün arası hastanede tutulur. Skolyoz ameliyatı sonrası ilk gün hasta yatak kenarında oturtulur ve bacak egzersizleri yaptırılabilir. Aynı gün veya ertesi gün hasta hareket ettirilir (Hastanın ayağa kaldırılması, bir iki adım yürütülmesi gerekmektedir).

 

Hasta taburcu olduktan sonra kendisine bir egzersiz programı verilir. Hasta bu programı uygulamaya başlar. Doktorun düzenli aralıklarla yaptığı kontrollerle tedavinin sonuçları değerlendirilir. Tüm bu süreçte kişinin bir an önce normal yaşantısına dönmesi amaçlanmaktadır.

 

İpli Skolyoz ameliyatı kapalı olarak açılan ufak deliklerden kamera eşliğinde yapıldığı için ameliyat sırası ve sonrasında kanama miktarı çok az olmaktadır, hastalara kan verilmesine gerek olmamaktadır. Skolyoz Ameliyatı sonrası konan göğüs tüpü dediğimiz bir drenaj sisteminin 2-3. gün çekilmesi sonrası hasta yaklaşık 4 gün içerisinde taburcu olmaktadır. Ameliyat sonrası ağrı açık füzyon ameliyatına göre oldukça azdır.

Omurga sağlığı nasıl korunur? Omurga eğriliğini önlemek için yapılması gerekenler.

Omurga Sağlığı Nasıl Korunur?

●      Yumuşak hareket edin. Ani ve sert hareketler omurganızı zorlar ve yaralar.

●      Fazla kilolardan kurtulun: Her fazla beş kilo bel ağrısı riskini yüzde 5 artırır.

●      Sırt çantasına dikkat: Sırt çantası vücut ağırlığınızın yüzde 15’ini geçerse bel ağrısına yol açar.

●      Susuz kalmayın: Susuz kalmak ya da az su tüketmeniz kaslarınızın ve disklerinizin yapısını zayıflatır. Omurganızın sağlığı için her gün 2-3 litre su tüketmelisiniz.

●      Ayaktayken, yerden ağır bir şey kaldıracaksanız, eşyayı bedeninize yakın tutarak ve belinizi değil, dizlerinizi bükerek kaldırın.

●      Yürüyüş yapın: Yürümek vücudu kuvvetlendirir ve omurganızı doğal yapısında dik tutmaya yardımcı olur, duruşunuzu düzeltir.

●      Kötü duruştan uzak durun: Omurganıza baskı oluşturur ve baş ağrısı, yorgunluk, bel ağrısı yapar.

●      Sigara içmeyin: Sigara, omurganızdaki yapılara yeterli besin ve oksijenin gitmesine engel olduğu için bel ağrısı ve fıtığa yol açar.

●      Sağlıklı sandalyede oturun: Desteksiz veya arkalığı kısa bir sandalyede uzun süre oturmak, bel ağrılarının yüzde 40 artırıyor. Sandalyenizin en az kürek kemiklerine kadar uzanması, arkalığın bel kavsini sarması ve hafif arkaya eğimli olmasına dikkat edin. Sandalyede otururken ayağınızın yerle tam teması önemli.

●      Stresten uzak durun.

●      Uykuya dikkat: Uykusuz ya da yetersiz uyku, omurga kaslarımızın gevşemesi için yeterli zaman bulamaması demek. Bel ağrınız veya sırtınızda gerginlik varsa günde 8 saat uyumaya çalışın.

●      Hamilelik dönemine dikkat: Hamilelik sırasında bel ağrısı yüzde 50-75 oranındadır. Hormonların bağ ve kaslar üzerindeki gevşetici etkisi, bebeğin ağırlığının artması ve pozisyonunun değişmesi, bel ağrısına yol açabilir. Egzersiz ve destekleyici yastıklar özellikle hamileliğin ileri dönemi için önemli olabilir.

Skolyoz egzersizleri. Evde uygulanabilecek skolyoz egzersizleri.

Skolyoz Egzersizleri / Evde Uygulanabilecek Skolyoz Egzersizleri Nelerdir?

 

Skolyoz tedavisinde uzman doktor muayenesi ve fizyoterapist eşliğinde yapılacak egzersizler temeldir. Bu hareketler sadece fikir verme amaçlı olup tedaviden küçük bir kesit sunmaktadır. Bu hareketler her skolyoz hastası için uygun olmayabilir.

 

●      Üst Gövde Ekstensiyonu Egzersizi: Hasta olan kişi ilk olarak karnın altını yastık ya da başka bir eşya ile desteklemelidir. Sonrasında ise ellerini arkada bağlayıp ve vücudunun üst kısmını yerden kaldırmaya çalışmalıdır. Bu egzersiz ısınma hareketi gibi düşünülebilir.

●      Kol-Bacak Ekstensiyonu Egzersizi: Ağzınız aşağıya gelecek şekilde eğilin ve sonrasında sağ bacağınızı ve sol kolunuzu kaldırın. Bu egzersizde boynunuz kambur şeklinde durmamalıdır. Egzersizi tam olarak yaptıysanız diğer kolunuz ve bacağınız ile aynı hareketi yapmanız gerekiyor.

●      Orta Sırt Döndürme Ve Germe Egzersizi: Ellerinizi her iki tarafa olacak şekilde uzatabildiğiniz kadar uzatın ve bu hareketi yaparken göğsünüzü yere yakın tutmaya önem verin.

●      Sırt Ve Belden Yana Eğilme Egzersizi: Skolyoz egzersizleri arasında en önemli egzersizlerden bir tanesidir. Bu egzersizde başınızın üzerinden sağ kolunuzla sola doğru gerginlik hissedene kadar uzanmanız gerekmektedir.

●      Esnetme Hareketi Egzersizi: Omurga eğriliğinin düzeltilmesinde bir diğer önemli hareket eliniz ile başınızın sağ tarafından tutun ve diğer elinizle belinize uzandıktan sonra hafif bir gerginlik hissedene kadar başınızı eğdiğiniz harekettir.

●      Hamstring Germe Hareketi Egzersizi: Skolyoz egzersizlerinde sıradaki egzersiz sağ bacağınız düz şekilde dururken diğer bacağınızı kasığınıza doğru kıvıracağınız egzersizdir. Omurga bölgesinde gerginlik hissedene kadar eğilmeniz gerekmektedir.

●      Rotasyon Hareketi: Omurga eğriliğinde en çok kullanılan egzersizlerden bir tanesi de ayaklarınız ile dizlerinizi bitişik şekle getirdiğiniz ve kollarınız iki yana açık olduğu egzersizdir. Dizlerinizi sol tarafa döndürün, bu sırada başınızı gerginlik hissedene kadar diğer ters tarafa çevirin. Sonrasında serbest bırakıp gevşeyin.

Skolyoz ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler.

Skolyoz ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

1)     Yatış Pozisyonu: Sırt üstü ve yan yatış pozisyonunda yatabilirsiniz. Sırt üstü yatışta yatak hafif şezlong pozisyonuna yükseltilebilir ancak yan yatışta yatak mutlaka düz olmalıdır. Yürüdükten sonra yatağa yatarken önce yatak kenarına size gösterildiği şekilde oturun, ardından önce yan yatış daha sonra da omurga sabitliğini koruyarak sırtüstü yatışa geçin.

**Sırt üstünden yan yatışa dönme sırasında önce dizler bükülmeli, daha sonra aynı taraf omuz ve kalça beraber hareket ederek kalıp halinde yana dönülmelidir.

2)     Oturma: Önce sırtüstü yatıştan size gösterildiği şekilde yana dönüp ardından aşağıda kalan kolunuzdan destek alarak omurga düzgünlüğünü bozmadan oturma pozisyonuna gelin.  Yürüdükten sonra oturmaya geçerken oturacağınız yere iyice yaklaştıktan sonra yine gövde ile öne eğilmeden dik, yavaş ve dikkatli bir şekilde oturun.

        **İlk 6 hafta yarım saatten uzun oturmayın. Yemek ve tuvalet dışında yatın ve yürüyün.

3)     Ayağa kalkma ve yürüme: Yatak kenarına oturduktan sonra gövde ile öne eğilmeden, bacaklar ve kollardan destek alınarak dik duruş pozisyonunda ayağa kalkın ve yürüyün.

 **Erken dönemde uzun yürüyüşler yerine kısa ve molalı yürüyüşler tercih edin.

4)     Merdiven çıkma: Merdiven çıkabilirsiniz ancak basamakları ardışık değil bir basamağı her iki ayak ile sırayla çıkın.

5)     Araba ile yolculuk: İlk 6 hafta uzun yolculuğa çıkmayın, yolculuk sırasında ön koltuk iyice yatırılarak ve bel bir yastık ile desteklenerek seyahat edilebilir.

 

 

İÇİNDEKİLER